BAKANLIK FİKİRTEPE İÇİN DÜĞMEYE BASTI

10 Temmuz 2021 , Cumartesi

Bildiğiniz üzere kentsel dönüşümün ilk çıkış noktası Fikirtepe'ydi. Fakat geçen 10 yıllık süreçte Fikirtepe'de kentsel dönüşüm çalışmaları, binlerce vatandaşı mağdur etti. Bu mağduriyetin daha fazla sürmemesi için bakanlık devreye girerek 15 bin konutluk "Yeni Fikirtepe" projesini hayata geçirme kararı aldı.

Proje kapsamında, yarım kalan ve başlanılmamış olan projeler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı devreye girerek, Emlak GYO aracılığı ile 5 milyar lira yatırım bedelli projelere başlatılıp tamamlanacak. Başlanacak olan projeler 3 aşamalı olacak:

1. Henüz tahliye ve yıkımların yapılmadığı alanların boşaltılıp yıkılması,

2. Yerinde dönüşüm esasî ile depreme güvenli evlerin tamamlanması,

3. Bağımsız bölümlerin hak sahiplerine dağıtılması.

Hak sahiplerinin hak kaybı olmaması için 4 emsal verilen yerlere paylaşım oranı yüzde 50 olacak. 50 m2 arazisi olan bir vatandaş, 4 emsalin çarpılması ile oluşan 200 m2’lik inşaattan 100 m2 daire alabilecekler.

Mülk sahibine 40 m2’lik bir daire düşüyor ise yönetmeliğe göre de en az 60 m2’lik daire yapılması gerektiğinden 60 m2’lik daire verilip 40 m2’nin üzerindeki 20 m2’si vatandaşı borçlandırılarak teslim edilecek.

Eğer vatandaşa 160 m2’lik daire hakkı düşüp 150 b2’lik daire verildiğinde ise aradaki fark olan 10 m2’nin farkı vatandaşa ödenecek.

Sürecin hızlı ilerlemesi için vatandaşlar ile sözleşme yapılmayıp, süreç re’sen gerçekleşecek. Tapuların Hazine’ye devri, vatandaşın herhangi bir zarara uğramaması için tüm işlemler hak sahiplerinin tapu devrinden önceki tapu üzerinden hayata geçecek. Ayrıca mülkiyeti okul, park gibi sosyal donatı alanlarında hak kaybı yaşanmayacak.

Kira yardım bedeli 1500 TL oldu

Evlerini tahliye eden vatandaşlar 48 ayı geçmemek şartıyla yani evini alana kadar her ay 1500 TL kira yardımı alacak. İstanbul’da kentsel dönüşüm kapsamında aylık kira yardım bedeli 1150 TL iken, bu projede 1500 TL kira yardımı uygulaması yapılacak.

Kiracılar da 2 aylık kira bedeli olan 3000 TL kira yardımı alabilecekler. Kira bedelleri toplamını peşin almak isteyenlerde ikamet şartı aranacak. Mülk sahipleri istedikleri takdirde 5 aylık kira bedeli toplamı olan 7500 TL’yi peşin alabilecekler.

Bölgede riskli yapıların tahliyesi 1 Ekim 2021 tarihine kadar gerçekleşmesi gerekiyor. Evlerini bu tarihe kadar boşaltmayanların elektrik, su, doğalgaz gibi alt yapı hizmetleri sonlandırılacak. 2023 yılında bitecek olan yeni Fikirtepe projesinde daire teslimlerine başlanırken evler SPK Lisanslı kuruluşların tespitiyle dağıtılacak.

Bakanlığın açıkladığı bu yapım şekline göre yapılacak olan tüm i işlemlerin şeffaf ve yapılabilirlik ölçüsünde olması çok önemlidir. Keşke işin başında vatandaşlarımız hangi bloktan kaçıncı kat ve hangi büyüklükte yer alacağını bilerek olsaydı. Umarım tekrar aceleyle yapılan bu süreç sonunda sıkıntılar ve mağduriyetler ortaya çıkmaz.

Bir diğer önemli husus ise 2023 yılında bitirilmesi hedeflenen bu projenin ayağı yere basan, tüm maliyet analizleri, matematiksel finansal modellemeleri, iş planları, işi yapabilme kapasitesine ve teknik yeterliliğe sahip olan yüklenicilerden olması, işinde deneyimli ve tecrübeli kadrolarla yapılıyor olması çok önemli.

Kervan yolda düzülür,  mantığı ile harekete edilmez ve işi yapacaklar şeffaf bir şekilde belirlenirse birçok sorunun halledileceği kanaatindeyim.

Yeni bir iş ve finans sistemine ihtiyaç var

Bu olayın başka bir tehlikeli boyutu ise kentsel dönüşümün halk tarafında rant beklentisi algısıdır. Böyle bir beklenti kentsel dönüşümün hızlanmasına katkı sağlamayacak. Hızlanması için mutlaka yeni bir iş ve finans sistemlerine ihtiyaç olacak.

Böyle yüksek emsal artışı verilerek “Kentsel dönüşüm yapıyoruz” diye yaşanmaz yerleri daha yaşanmaz bir hale getirirsiniz. Sürece mutlaka bakanlık, belediyeler ve vatandaşlar dahil edilmelidir. Emsal artışı olamayan yerlerde vatandaşlar kendi kaderleri ile baş başa bırakılmadan, bilim, ilim ve doğru planlama ve aynı zamanda süreç yönetimiyle çözümler üretilmelidir.

Var olan gerçek şu ki o da ülkemiz deprem kuşağında ve yapı stokumuz dayanıklı değil.

Özellikle beklenen Marmara depremi ve İstanbul’da yaşanacak olanlar ülkeyi her anlamda sıkıntıya sokabilir. Bu tehlike aynı zamanda İzmir ve çevresi için de geçerlidir.